Dead Space Ä°nceleme

Motive ekibinin geliştiriciliğini, EA’in ise yayıncılığını üstlendiği korku aksiyon temasının öncülerinden diyebileceğimiz Dead Space serisinin ilk oyunun yeniden yapımı nihayet karşımızda. 27 Ocak tarihinde resmî olarak çıkışını gerçekleştirecek yapımdan duyurusundan bu yana birkaç oynanış videosu dışında haber alamamıştık. Arkasından Dead Space’e benzerliğiyle dikkatleri üzerine çeken The Callisto Protocol’ün tanıtımı ve geçtiğimiz ayın başlarında yaptığı çıkışla birlikte ibre ve odaklar birden o tarafa kaymış, Dead Space’e olan beklenti de bir nebze azalmıştı. The Callisto Protocol’ün nispeten sorunlu çıkışı sonrası aradığımız korku ve aksiyon tadını almak için Dead Space’in yeniden yapımını beklemeye koyulmuştuk.

Zamanında Mafia I’in yeniden yapımı sonrası “yeniden yapım böyle olur” naraları atmış, firmalara eğer bir oyunu yeniden yapacak veya yenileyeceklerse neyi örnek almaları gerektiği konusunda telkinde bulunmuştuk. Peki Dead Space hangi yolu tercih etmiş? EA yıllar geçse de günümüzde bile oynanabilecek kalitedeki orijinal yapım üzerinde birkaç grafik değişikliği yapıp bizlere mi sunmuş yoksa yeniden yapımın hakkını verecek bir iş mi çıkarmış?

Tüm bu soruları yanıtlamak adına EA’in Creator Network kapsamında sağlamış olduğu kod sayesinde oyuna erkenden erişme imkânı yakaladık ve sizler için inceledik. Tüm detaylarıyla Dead Space inceleme yazımız yayında!

Dead Space Ä°nceleme

Dead Space’in ilk oyunu bundan tam 15 yıl önce, yaklaşık 9 yaşında, oyunları çat pat anlayan ve korku oyunlarından aşırı derecede korkan bir gencin oynamaya çalışıp yarıda bıraktığı ilk korku oyunuydu. Evet, günümüzde bile hâlâ korku oyunlarına karşı inanılmaz uzak olan ben, yalnızca gerilim sunan oyunlarda bile irkile irkile oynamaya çalışıyorum. Son dönemde bu çekincemin üzerine gidip önce Resident Evil Village’e ardından The Callisto Protocol’e şans verdim. Resident Evil Village’i bitiremesem de The Callisto Protocol’ü ağzımın suları aka aka bitirdim. Tonla eleştiriye maruz kalan oyun sanırım yıllardır uzak durduğum korku/gerilim türündeki o açlığı yakalamam nedeniyle beni fazlasıyla içine çekti.

İlginizi Çekebilir: Need for Speed Unbound İnceleme

The Callisto Protocol’ü oynarken en çok sorguladığım şey oyunun iyi yaptığı şeyleri neden bu kadar iyi yapabildiğiydi. Tema güzel, atmosfer güzel, karakter animasyonları, etkileşimli pencereler, karakterin yetenekleri, silah çeşitliliği… iyi de bunlar bir yerden tanıdık? Evet bunlar, seneler önce daha ilk bölümünde bile korka korka oynamaya çalıştığım Dead Space’in özdeşleştiği şeylerdi. The Callisto Protocol’ü tam da Dead Space’in yeniden yapımı öncesinde oynamak belki de bu yüzden hatalı bir karardı ama bir yandan kendimi Dead Space’e hazırlamak istiyordum.

Grafikler Günümüz Seviyesine Ulaşmayı Başarmış

Remastered veya remake, bir oyunun yeniden yapımında hepimizin ilk dikkat ettiği şey elbette grafikler. Yıllar önce oturup saatlerimizi harcadığımız oyunların günümüz grafiklerinde nasıl gözükeceği en çok merak ettiğimiz nokta, öyle ki oyunların en çok indirilen modları her zaman grafik modları olmakta. Dead Space’e ilk girdiğimde durdum ve gemiyi inceledim. Yıllar önce her adımımda korktuğum geminin, atmosferine girmeye çekindiğim gezegenin günümüz grafiklerinde nasıl gözükeceği benim için önemliydi. EA bu konuda bağıra çağıra “remastered değil remake” yapıyoruz lafının hakkını vermiş. Işıklandırmalar, gölgeler ve karakter modellemeleri yer yer tamamen bağımsız yeni bir oyun oynuyormuşuz hissi uyandırmayı başardı.

Oyunun grafik ayarları da günümüze özgü güncellenmiş durumda. Yeni birçok grafik seçeneğinin yanı sıra oyunda DLSS ve FSR 2.0 desteği de mevcut. Grafiklere değinmişken optimizasyondan bahsetmesek olmaz. Ben oyunu 2K çözünürlükte Ultra ayarlarda rahatlıkla oynayabilecek bir sisteme sahip olsam da tıpkı The Callisto Protocol’ün ilk çıkışındaki gibi yer yer fps drop problemleri yaşadım fakat genel hatlarıyla optimizasyon tarafında büyük sorunlar yok. Keza oyunu deneyimlediğim esnada oyun henüz çıkışını gerçekleştirmediği için henüz ekran kartına dair driver güncellemesi de gelmedi. Bu güncellemelerden sonra performans anlamında daha stabil sonuçlar almak mümkün olacak gibi görünüyor. Konsol tarafında da oyun kalite ve performans modu seçenekleriyle çıkışını gerçekleştirecek.

Orijinale Kısmen Sadık Kalınan Bir Remake

EA’in Dead Space’in yeniden yapımına dair, oyunun orijinal versiyonuna tamamen sadık kalınmayacağıyla ilgili bazı açıklamaları olmuştu. Hikâyenin büyük ölçüde aynı kalacağını hepimiz biliyorduk ancak EA bunun yalnızca bir grafik güncellemesinden ibaret olmadığını göstermek için elindeki kartları oynamış olacak ki oyun orijinalinden bir dizi farklı yenilikle karşımıza çıktı. EA bu konuda iki tarafı da üzmeyecek şekilde davranmayı tercih etmiş keza oyunun menüsü ve klasikleşmiş pop-up açılır pencereleri tıpkı orijinal oyundaki gibi bırakılmış.

Yeniliklere geldiğimizde ise oyun başlar başlamaz fark edeceğiniz üzere artık ana karakterimiz Isaac konuşuyor. Dead Space 2 ve Dead Space 3’te Isaac Clarke’ın seslendirme sanatçısı olan Gunner Wright, orijinal Dead Space’te konuşmayan Clarke için tamamen seslendirilmiş diyaloglar eklemek üzere EA ile birlikte çalışmış.

İlginizi Çekebilir: Victoria 3 İnceleme

Daha lineer yapıya sahip orijinal oyuna kıyasla EA bu yeniden yapımda ek hikâyeler eklemiş. Ana karakterler için yeni etkileşimler ve diyaloglar onlara ek derinlik kazandırırken, ikincil karakterlerin rolleri de yeni günlükler ve yan görevlerle genişletilmiş. Bunların yanı sıra EA’in iddiasına göre oyundaki her doku, animasyon, efekt ve düşman davranışları EA’in güncel oyun motoru olan Frostbite motorunda yeniden inşa edilmiş.

Hikâye Aynı Fakat Anlatım Çok Daha Güçlü

Dead Space’in hikâyesine oyunu ve üçlemeyi bitiren herkes aşinadır. EA bu noktada 2. ve 3. oyuna da gelecek süreçte remake getirmeye açık kapı bırakacak bir şekilde ilk oyunun yeniden yapımında hikâyeyi daha da derinleştirmeye ve yeni unsurlar eklemeye karar vermiş.

Hikâyeyi kısaca özetlemek gerekirse devasa bir maden yıldız gemisi olan USG Ishimura’yı tamir etmek için rutin bir göreve çıkan sıradan bir mühendis Isaac Clarke’ı kontrol ettiğimiz oyunda.aniden yaşanan bir olay sonrası geminin mürettebatı katlediliyor ve Isaac’in kız arkadaşı Nicole kayboluyor. Yalnız bir şekilde hayatta kalma mücadelesi veren Isaac, sadece Nekromorf adı verilen korkunç canavarlara karşı değil, aynı zamanda çökmekte olan akıl sağlığına karşı da savaş veriyor.

Genel olay örgüsü büyük ölçüde korunsa da geliştirici ekip bu yeniden yapım için yeni anlatı derinliği katmanları eklemiş. Oyun içi yeni birçok hikâye bağlantılı öğe, yeniden kavramsallaştırılmış karakterler ve yeni hikâye ayrıntıları orijinal oyunun temelini koruyarak, USG Ishimura’daki bu üzücü yolculuğu daha yeni ve şaşırtıcı kılıyor.

Savaş Sistemi Hâlâ Günümüz Seviyesinde Değil

Oyunun savaş sistemi özellikle de Nekromorfların güncellenmesiyle daha yeni ve farklı bir tat veriyor olsa da belki de The Callisto Protocol’un ardından Dead Space oynamamdan kaynaklı pek yeterli bulamadım. Silahlardaki vuruş hissiyatı hissettirmesi gereken tokluğu veremiyor, yakın dövüş ise hiçbir çeşitliliğe sahip değil. Pek çok açıdan “yeniden yapım böyle olur” cümlesini kurdurtabilecek bir yapımda bu denli günümüze göre hâlâ eski hissettiren savaş sisteminin bulunması bir noktadan sonra sıkmaya başlıyor.

İlginizi Çekebilir: Gotham Knights İnceleme

EA’in belirttiğine göre yeniden yapımda eklenen yeni dinamik karşılaşma oluşturma sistemi, 1.200 benzersiz olay ve çok çeşitli kombinasyonlara sahip çünkü düşman ortaya çıkışları ve ses/ışıklandırma değişiklikleri gibi unsurlar özel durumlar için bir araya getiriliyor. Oyunun orijinalinde tamamen sabit düşman çıkışları ve hareketleri bu yeniden yapımda çok daha doğal ve oynanışa özgü hâle getirilmeye çalışılmış ancak The Callisto Protocol’deki dodge sistemi bile savaşlara çeşitlilik katarken, Dead Space bu tarz özgünlükte bir sisteme ne yazık ki sahip değil. Öyle ki bizzat geliştiriciler oyunun başında verilen silahla oyunu bitirebileceğimizi söylüyor.

Savaş sistemine dair en güzel yeniliklerden biri de artık düşmanların uzuvları aldıkları hasarın bölgesine göre parçalanıyor ve ortalık gerçek bir vahşet senaryosuna dönüşebiliyor. Frostbite oyun motorunun bu noktada bütün nimetlerinden yararlanılmış ve kalabalık savaşlarda oluşan kan gölü, hikâyenin ve ortamın vahşetini de çok daha iyi yansıtır bir hâl almış.

Oynanışta Yenilik Sunan Unsurlar

Dead Space’in yeniden yapımının en iddialı olduğu ve yenilikçi hissettiği nokta oynanıştaki yenilikçi unsurlar. Adım attığınız her an daha yeni ve hatta farklı bir oyun oynuyorsunuz hissini vermeyi başarmasının arkasında yatan bazı önemli yenilikler var.

Orijinal oyunda olduğu gibi yetenekleri ve karakterimizi geliştirmek için node toplamaya ve kullanmaya devam ediyoruz ancak yeniden yapımda geliştirme ağacı düzeni değiştirilmiş ve yeni özel yetenekler eklenmiş. Ayrıca her özelliğe her an erişilemiyor ve uygun yükseltmeler elde edilmeden birçok özellik kilitli kalıyor. Bu da ne yönde geliştirme yapacağınız konusunda sizi güzel ve önemli bir çelişkiye sokuyor.

Bunun yanı sıra orijinal oyunda Isaac yer çekimsiz ortamlarda yalnızca zeminler ve duvarlar arasında zıplayabiliyordu. Yeniden yapımda Isaac serbestçe hareket edebiliyor ve gezinmek için Dead Space 2 ve Dead Space 3’te olduğu gibi iticilerini kullanabiliyor. Ayrıca Ishimura’nın belirli alanları artık güvenlik izni ile sınırlandırılmış. Hikâye devam ettikçe Isaac daha yüksek güvenlik yetkisine sahip oluyor, bu da daha önce ziyaret ettiği bölgelere geri döndüğünüzde yeni içeriklere ve yeni bölgelere erişim olanağı tanıyor.

Yeniliklerden bir diğeri ise özellikle şahsen en çok beğendiğim yeniliklerden biri. The Callisto Protocol’de en rahatsız olduğum nokta oyunun ana görev için gitmem gereken yeri göstermiyor oluşuydu. Bu da ana görev dışında kalan odaların hangileri olduğunu bilmediğim için arkamda keşfetmem gereken yerler bırakma korkusuyla oynamama neden oluyordu. Dead Space’te ise tek tuşla gitmemiz gereken yere bir rota çizdirebiliyoruz, bu sayede “acaba şurada ne kaçırdım?” problemi kökten çözülüyor.

Oyundaki kayıt sistemi ise ne yazık ki souls oyunlarından aşina olduğumuz şekilde sadece belirli noktalarda kayıt alınabilecek şekilde tasarlanmış. Bu da ilerlemenizi düzenli olarak kayıt noktalarını bulup kayıt almadığınız takdirde sürekli olarak kaybetme riskini üzerinde taşımanıza neden oluyor. Açıkçası bu türdeki oyunlarda pek beklenen bir yaklaşım olmadığından neden bu yolun tercih edildiğini anlamak güç.

Dead Space, 27 Ocak tarihinde PC, PlayStation 5 ve Xbox Series X|S platformlarına çıkışını gerçekleştirecek. Deluxe Edition satın aldığınız takdirde oyunun 2. oyununa ve oyun içerisinde bazı noktalarda üzerine takabileceğiniz kostümlere sahip olabilirsiniz.

İlginizi Çekebilir: FIFA 23 İnceleme

Özetlemek gerekirse Dead Space, bir yeniden yapımın nasıl yapılacağı konusunda yer yer önemli noktalar sunan ancak hâlâ orijinal oyunun hamlığını üzerinden tam anlamıyla atamamış bir oyun olmuş. Görünüşe göre bir süre daha bu noktadaki başarı zirvesi Mafia 1’in yeniden yapımı ile ölçülmeye devam edecek. Oyun hakkındaki görüşlerinizi aşağıda yer alan yorumlar sekmesi üzerinden bizlerle paylaşmayı unutmayın sevgili Turuncu Levye takipçileri.