Bilim kurgu; kitaptan diziye, çizgi romandan filme tükettiÄimiz onlarca içerik arasında Åahsen her zaman favori türlerimden biri oldu. Hayal gücümüzü fazlasıyla zorlayan, zamanın ve uzayın çok uzak noktalarını temel alan konular fazlasıyla ilgi çekici ve özellikle yazarlar için de ucu açık, serbestliÄi bol bir cevher âdeta. Aynı zamanda varlıÄımızın doÄası ve bu devasa evrendeki küçük yerimiz göz önüne alındıÄında da felsefi düÅünceler için mükemmel bir zemin saÄlamayı baÅarıyor. Stanislaw Lem’in 1964 tarihli kitabını konu alan The Invincible, Polonyalı yazarın 60 yıl önce hayal ettiÄi bir geleceÄi yeniden yaratmayı ve yaÅamın evrimi ve yaÅam dıÅı hakkındaki bazı felsefelerini yabancı bir dünyanın merceÄinden yeniden yakalamayı umuyor.
Starward Industries isimli bir geliÅtirici ekipten gelen The Invincible, geliÅtiricilerin ilk oyunu olmasıyla dikkat çekerken, daha ilk oyunlarından yayıncılık konusunda 11 bit Studiosâun desteÄini almayı da baÅarabilmiÅ bir firma. Ãzellikle de konu bilim kurgu olduÄunda 11 bit Studiosâun geliÅtirdiÄi ve yayıncılıÄını üstlendiÄi oyunların ne kadar baÅarılı olduÄu herkes tarafından kabul görmüŠbir gerçek. Fakat yürüme simülasyonları bu konuda pek de baÅarılı deÄil. Ãzerine çok sık düÅülen bir tür olmasa da düÅüldüÄünde büyük olasılıkla Starwards Industries’in yaptıÄı gibi günümüz gerçekliÄinden uzak konular ele alınıyor ve bunun en yakın örneÄi de kısa zaman önce çıkıŠyapan Fort Solis.
Bu oyunlar anlatmak istedikleri hikâyeleriyle ön plana çıkıyor olsalar da oyuncular tarafından çoÄu zaman sınırlı mekaniÄe sahip olmaları nedeniyle âoyunâ olarak bile görülmüyor. The Invincible belki de bu algıyı biraz olsun kırmayı amaçlıyor olacak ki bir yürüme simülasyonuna göre muadillerinden çok daha fazla mekaniÄe sahip. Aynı zamanda anlatmak istediÄi hikâyenin kurgusu bir bilim kurgu eserine ait olmasıyla hem sürükleyici hem merak uyandırıcı hem de seçimleriniz hikâyeye yön verebiliyor. Peki The Invincible gerçekten de bu türü oyunculara yeniden sevdirebilecek kadar baÅarılı mı? The Invincibleâa 11 bit Studiosâun saÄlamıŠolduÄu kod sayesinde erkenden eriÅme imkânı yakaladık ve sizler için inceledik. Tüm detaylarıyla The Invincible inceleme yazımız yayında!
The Invincible İnceleme
The Invincible ile ilgili ilk söyleyeceÄim Åey, geliÅtiricilerin kitaba körü körüne baÄlı kalmamasının alınabilecek en doÄru karar olduÄu. Kesinlikle Stanislaw Lemâin kalemine saygısızlık etmek istemem ancak bir kitabı oyuna dönüÅtürürken dikkate alınması gereken bazı noktalar var.
The Invincibleâda gizem kitaptakiyle hemen hemen aynı. Kitapta Yasna ve onun Åahsi hikâyesine dair doÄrudan bir anlatı yok ancak kitabı doÄrudan uyarlamak, yani Rohan ve Yenilmez isimli gemi mürettebatının geri kalanı tarafından anlatıldıÄı gibi bir macera tasarlamaya çalıÅmak oyuncu tarafında da sürükleyiciliÄi zedeleyebilirdi. Lem’in kitabı, aksiyon veya tekil olaylardan ziyade diyaloglara ve felsefi-bilimsel düÅüncelere dayanıyor. Lem’in eserinde tüm gizem, bir karakterin diÄerine bilimsel anlamda ders verdiÄi bir diyalogda açıÄa çıkarken, bunu oyunu daha uzun vadeye yayarak yansıtmak oldukça mantıklı bir karar. Bu noktada geliÅtiriciler Yasna’yı devreye sokarak, kitabın kurgusunu, hikâyesini, önemini ve hatta ana fikrini olabildiÄince iyi korumuÅ ve aynı zamanda bunu oyuna dönüÅtürürken en doÄru noktalara parmak basmıÅ.
Hikâye ve Sunum
Hikâyeye kısaca giriÅ yapmak gerekirse The Invincibleâda uzun bir araÅtırma gezisinin ardından eve dönen küçük ama yetenekli bir uzay keÅif ekibinin üyesi olan Yasnaâyı kontrol ediyoruz. Astrogatorünüz (astral navigatör) Novik, eve dönüŠyolunda son bir karar deÄiÅikliÄiyle gizemli gezegen Regis III’ü araÅtırmak için ekibini uykusundan uyandırıyor. Ãok daha büyük ve daha iyi finanse edilen İttifak’tan rakip kâÅiflerin gezegene yaklaÅtıÄına dair istihbarat alan Novik, görünüÅte hiçbir canlıya ev sahipliÄi yapmadıÄı düÅünülen Regis III’ün insanlıÄa ve Commonwealthâa neler sunabileceÄini görmek için bir sefer emri almasıyla oyun start veriyor.

Ekibin astrobiyoloÄu olan Yasna, baÅlangıçta ekibin geri kalanı gibi ıssız gezegende araÅtırmalarına baÅlamak üzere gemide bırakılmıŠolsa da aniden gezegenin yüzeyinde hafif bir hafıza kaybı vakasıyla uyanıyor ve görevini zar zor hatırlamasıyla birlikte Regis IIIâteki mürettebatını aramaya baÅlıyor. The Invincible, Yasnaânın mürettebatının kaderini ve zamanın terk ettiÄi gezegenin sırlarını ortaya çıkarmaya çalıÅırken yaptıÄı yolculuÄu konu alıyor. Oyunun hikâyesi yaklaÅık 6 saatte tamamlanabiliyor olsa da Regis IIIâün oyunculara sunduÄu her noktasını keÅfetmek istediÄimden benim oyunu tamamlamam yaklaÅık 12 saat sürdü. Elbette bu süre keÅiflerinize ve seçimlerinize dayalı olarak sizde de deÄiÅkenlik gösterebilir.
Atmosfer ve KeÅif
The Invincible temelde bir yürüme simülasyonlarının sunduÄu her Åeyi oldukça iyi bir Åekilde sunuyor. EÅsiz manzaralar, baÅarılı keÅif hissiyatı ve toplanabilir öÄeler. Esasında oyunda toplanabilir bir Åey yok çünkü oyunda herhangi bir envanter sistemi ya da aÅina olduÄumuz bir HUD bile yok fakat etrafı keÅfederek bulabileceÄiniz, hikâyenin sır perdesini aralayan pek çok not bulunuyor.
Peki The Invincibleâı diÄer yürüme simülasyonlarından ayıran Åey ne? The Invincibleâda hikâye seçimlerinize dayalı Åekilleniyor ve yalnızca seçimleriniz deÄil, Regis IIIâteki keÅfettiÄiniz her Åey, verebileceÄiniz cevaplardan seçebileceÄiniz kararlara kadar her Åeyi etkiliyor. Bu nedenle diÄer yürüme simülasyonlarındaki gibi kendinizi hikâyenin akıÅına bırakmaktan ziyade hikâyenin gizemini çözebilecek daha fazla detay için gözünüzü sürekli dört açmanız gerekiyor.
OynanıÅ
Elbette mekanik olarak da güzel dokunuÅlar var. The Invincibleâın tanıtımı ve görsellerini ilk gördüÄümde oyunda fazlasıyla bulmacaya yer verilir diye düÅünsem de oyunda ufak tefek olanlar hariç neredeyse bulmaca yok fakat oynanıÅın tek düzeliÄe baÅladıÄını hissettiÄiniz ilk anda size yürümeyi bıraktırıp bu sefer araç kullandırtmaya baÅlıyor ve bu da hikâyedeki taÅların tam da yerine oturmaya baÅladıÄı anda gerçekleÅiyor.
The Invincible oynanıÅta temel olarak 3 farklı araç sunuyor. Bunlardan biri dürbünümüz ve bu dürbün ve sayesinde uzaktaki noktalarda yeni Åeyler keÅfedebiliyor ve oyun boyu bize harita görevi gören defterimizde bu noktaları iÅaretleyebiliyoruz. İkinci aracımız ise takip cihazı veya diÄer adıyla mesafe ölçer. Bu araç, Regis IIIâe iniÅ yapan mürettebat üyelerini bulmak için konumlarına yakın olduÄumuzda bize tam yerini göstermeye yarıyor. Son aracımız ise Regis IIIâü çepeçevre saran metallerin yerin altında veya duvarların arkasındaki konumlarını görmemize yarayan X-Ray benzeri bir cihaz.
İlginizi Ãekebilir: Song of Nunu: A League of Legends Story İnceleme
Esasında oldukça temel yeteneklere sahip bu cihazlar, Regis IIIâteki yolculuÄunuzda hikâyenin sır perdesini aralamakta oldukça önem taÅıyorlar çünkü birçok bölümü bu araçlarınız ile geçmek zorunda kalıyorsunuz.
“Yalpalayan, abartılı büyük adımlarla, doÄal olamayacak kadar dik bir duruÅla, parmaklarındaki tahammül edilmez titremeyi bastırmak için yumruklarını sıkmıŠhâlde, doÄruca yirmi kat yüksekliÄindeki uzay gemisine doÄru yürüdü. Gemi sönükleÅen gökyüzünün önünde kıpırtısız azametiyle öylesine muhteÅem duruyordu ki, sanki gerçekten yenilmezdi.”
Hep olumlu taraflardan bahsettik, biraz da olumsuz taraflara deÄinelim. Oyunda ne yazık ki görünmez duvarlar var, bu da oyun keÅif için koca bir gezegeni ayaklarınızın altına serse de her yere her Åekilde gidememenize neden oluyor ve ne yazık ki zaman zaman keÅif hissinizi baltalayacak kadar çarpıcı olabiliyor.
Bunun yanı sıra yapacaÄınız yürüyüŠmiktarı göz önüne alındıÄında Yasna’nın kaskının içine aÄır bir Åekilde nefes alarak yorulduÄunu bariz bir Åekilde bildirmeden önce sadece kısa mesafeler koÅabildiÄi için bazen keÅfetmek isteyip de âBu yolu kim gidecek Åimdi ya?â diyeceÄiniz anlar olacak. Yine de atmosfer o kadar baÅarılı ve yalnız hissettiriyor ki, etrafı izlemenin ve keÅif hissiyatının verdiÄi hazdan ötürü yürümek o denli yorucu gelmiyor.
Oyundaki bir diÄer önemli sorun da ses ve seslendirmelerden kaynaklanıyor. Yasna ve yörüngedeki Astrogatorâu arasındaki diyaloglar gerçekten iyi yazılmıŠolsa da sanki iki farklı kiÅi birbirlerinin seslerini duymadan kayda alınmıŠgibi duruyor ve diyaloglarda bariz bir ton uyumsuzluÄu göze çarpıyor. Ayrıca Yasna ile yaptıÄınız eylemler zaman zaman pek çok konuÅmanın yarıda kesilmesine neden oluyor.
İncelemeyi sonlandırmadan önce son olarak oyunun performansına deÄineceÄim. Açıkçası bu oyunun performans olarak nasıl bu kadar iyi çalıÅtıÄını hâlâ anlayabilmiÅ deÄilim. Grafik noktasında bu kadar iyi görünen bir yapımda RX 6700 XT ekran kartlı sistemimde 2K çözünürlükte Epic ayarlarda 150 FPS civarı bir performans almayı beklemiyordum. Oyunda FSR 2.2 desteÄinin de mevcut olduÄunu belirtelim.
İlginizi Ãekebilir: Assassinâs Creed Mirage İnceleme
Ãzetlemek gerekirse The Invincible, Stanislaw Lem’in eserinin modern teknolojiyle hayata geçirilmiŠönemli sunumlarından biri ve Regis III’ün büyüleyici güzelliÄini mükemmel bir Åekilde yeniden canlandırmayı baÅarmıÅ. Stanislaw Lemâin eserlerinin o yıllardan bu zamana dek böylesine büyük yapımlara konu edinememesi oldukça üzücü ama belki de Starward Industries bu oyunla önemli bir baÅarı yakalayabilirse Solaris ve Aden gibi Stanislaw Lem imzalı diÄer eserleri de oyuna uyarlayabilirler. Siz de oyun hakkındaki görüÅlerinizi aÅaÄıda yer alan yorumlar sekmesi üzerinden bizlerle paylaÅmayı unutmayın sevgili Turuncu Levye takipçileri.
İnceleme
The Invincible
The Invincible, manzaralarından çarpıcı hikâyesine kadar retrofütüristik estetiÄiyle kesinlikle baÅarılı bir uyarlama olmayı baÅarmıÅ.
ARTILAR
- EÅsiz Manzaralar ve Atmosfer
- Kitaba Sadık Kalınan Ãarpıcı Hikâye
- Optimizasyon ve Performans
EKSİLER
- Diyalog ve Ses Sorunları
The Invincible Fiyatı
En uygun fiyat için pek çok siteden bilgi alıyoruz..